Eleştirmek ne kadar kolay öyle değil mi?

Başka hayatları neler yaşadıklarını, belkide içlerindeki acıları bilmeden eleştirmek. Ne yazık ki hepimizin yaptığı hele iletişim ağlarının gelişmesi, internetin yaygınlaşması ile her şeyden anında haberdar olabildiğimiz pek çok konu hakkında artık fikir sahibiyiz! ve eleştirme konumundayız. Biz kimiz, neyizi sorgulamadan, karşı tarafı tanımadan yaftalama eğilimimiz gün geçtikçe artıyor.

Yaşadığım hatta ekipçe yaşadığımız çarpıcı bir olayı bu yazımda sizlerle paylaşmak istiyorum.

9 Mayıs 2016 günü Gül Ekmen’nin kaleminden Paradigma Değişimi diye bir yazı okumuştu akademi takipçileri tabi ki bende. O zamanda övgülerimi sıkça dile getirmiştim şimdi de söylemek istiyorum okuduğum en güzel yazılardan biriydi. Çünkü ön yargılarımız ve kendi değerlerimiz içinde karşımızdaki dünyayı değerlendirirken hiç empati yapıp, birde onların gözünden yaşadın mı diye gerçekleri yüzümüze bir tokat gibi çarpan ve ihtiyacımızda olduğunu düşündüğüm bir yazıydı.

O yazıdan sonra kendime şunu demeye başladım evet bu konuda eksiklerim var bazı şeyleri değerlendirirken kendi kafama göre ölçüp biçip yargıya varıyorum biliyorum zor olacak ama Paradigma Değişimimi sağlamalıyım diye kendime sürekli telkinlerde bulunuyordum ama ne yazık ki tam anlamıyla da becerememişim.

Bir gün Facebook sayfamda gezinirken aşağıdaki fotoğrafı gördüm.

 

Her şey ne kadar da açık değil mi? Bir fotoğrafta rakibinin başarısına sevinen Serena Williams diğer tarafta kaybettiği kupanın ardından tebrik bile etmediğini hemen düşündüğüm, paylaşımın yapıldığı sayfada 200 den fazla yorum okudum ve beğenen 13 000 kişinin ve yorum yazan 200 kişininde hemen düşündüğü bir diğer Tenisci Sharapova. Belki de benim gibi ikisini aynı kişi de sananlarımız olmuştur. Evet resmin solunda da yazıldığı gibi iki tip insan var dünyada iyiler ve kötüler ve biz yada ben diyim hemende kararımı vermiştim Serena iyi Sharapova ise kötüydü. 

Açıkcası haset duygusunun kötü olduğunu düşünen bir ekibiz ve içimizde böyle duygular barındırmadan iş yapmak için elimizden gelenide yapıyoruz. Böyle bir ortak değerimiz olunca arkadaşlarla hem ortak bir payda da buluşalım hemde biraz üzerine konuşalım diyerekten ekibin grubunda bu paylaşımı şu şekilde yaptım.

Hemen hemen beklediğim yorumlar geldi ama taki Paradigma Değişimi yazısının yazarı Gül Ekmen’nin yorumuna kadar. 

Şöyle dedi;

Birden abandone olmuştum bir tokat gibiydi yorumu evet ya oldum kesinlikle böyle nasıl böyle bir yanılgıya ve hataya düştüm ki diye kendimi sorgularken buldum.

Bunun üzerine Gül daha geniş bir yorumla açıklamasına devam etti.

Aslında ikna olmuştuk kesinlikle bu fotoğraf bir yargıya varmamız için yeterli değildi. Bunu anlamıştık ama aradan 3 gün geçince grupa şöyle bir post düştü.

Herkes tabi ilk başta bir şok etkisi. Arkadaşımızın böylesi bir araştırmayı titizlikle yapıp bizleri aydınlatması hem bakış açımızı daha net değiştirdi hemde olması gerekeni gösterdiği için ufkumuzu açtı diyebilirim. Sondaki random gülüşüne çok takılmayıp böyle bir araştırma yapıp bizleri düşünsel olarak aydınlattığı için Gül Ekmen’e teşekkür ediyoruz.

Sonuca gelecek olursam, buradan kendime ders olarak çıkardığım bir kaç şey oldu. Artık sığ bakış açılarımız herkes olan, herkes gibi olan, tek tipleşen bakış açılarımız değişmeli sorgulamadan öğrenemeyeceğiz sorgulamaya başlamalıyız. Her önümüze konulanı bir hap gibi alıp sonrada sağa sola saldırmanın çok fayda getirmeyeceği kanısındayım. İyilikleri gün yüzüne daha çok çıkarmak varken kötülükleri ve hataları ortaya çıkaralım çabasından da kurtulmalıyız diye düşündüm.

Çünkü şöyle düşünürsek bir çocuğa yalan söyleme sakın demek yerine, her zaman doğruları söyle evladım demek arasında çok fark olduğunu düşünüyorum. Pozitif kelimelerin insanlar üzerinde daha olumlu etkiler yarattığı kanısındayım. Bu yüzden negatifliklere çok vakit ayırmadan pozitif cümleler pozitif yaşamlar pozitif hareketler sunmalı hayata. Emimin böylesi güzel bir enerji herkese sirayet edecektir.

Bir diğeri ise, ekibime bir kere daha teşekkür ediyorum yaşı 16 da olsa 24 de olsa bir birimize her zaman doğru yerden bakmayı göstermeye çalıştıkları için bunun gayretini ve çabasını sergiledikleri için teşekkür ediyorum. İnsanların böylece gelişebilecekleri ortada sadece poh pohlama cümleleri ile değil gerçeklerle konuşabildikleri zaman üretken hale geçebilecekleri inancını taşıyorum bunun gayreti içinde 28 arkadaş hepsine ayrı ayrı teşekkür ederim.

Ölüm gelene kadar öğrenme, düşünme ve değişim sürecimiz hiç bitmesin diyorum. Ve yazımı Henry Ford’un şu güzel sözleri ile bitirmek istiyorum

Hep genç kalmak temennisiyle sevgiler.

20.08.2016 00:20


Murat Bilginer
21 Şubat 1992'de doğdum. Endüstri Mühendisi olarak lisansımı 2016 yılında tamamladım. Industryolog Akademi - NGenius oluşumlarının kurucusuyum. Şu anda kendi şirketim Brainy Tech ile Web ve Mobil Geliştirme, AWS, Google Cloud Platform Sistemleri için DevOps, Big Data Analiz ve Görselleştirme hizmetleri sunmakta ve Online Eğitimler vermekteyiz.