Merhaba.

Bugünkü Ofiste Bugün yazımda; Bloggerlık, blog yazmaya nasıl başlanır, neler yapılabilir, süreklilik nasıl sağlanır, faydaları nelerdir bunlar üzerine yazmak istiyorum.

Blog yazma işine 2011 yılında başladım. Artık 6. yılımı tamamlamak üzereyim.

Blog sayfamı ilk açtığımda  Murat Bilginer buradaydı.

Sonra zaman geçince buradayız.

Başlangıç serüvenimi farklı yazılarımda çokça dile getirdim o yüzden ona tekrar girmek istemiyorum.

İlk olarak ele almak istediğim konu Neden Blogger olmak istiyoruz.

Benim ilk başladığım zamanlara göre şu anda biraz daha revaçta olan bir iş Blogger’lık yada şimdilerde hem maddi, hemde manevi daha çok getirisi olan YouTuber’lık.

Peki Neden?

Benim çıkış noktam, yani nedenim; gelişim serüvenimi herkese açma, bir şeyler paylaşma, insanlara faydalı olma dürtüsüydü. Amacım bu olduğu içinde kısa vadede çok fazla beklentiler içine girmeden yoluma istikrarlı bir şekilde devam edebildim. Hatta bu işin zamanla gelişeceğini, en başta, blog postlarımı okuyan 20 30 kişinin sayısal azlığı bırakmak için bir neden olmayacağını çok iyi benimsemiştim.

Ben üretirsem ve kalitemi ortaya koyarsam, özgün içerikleri insanlara sunarsam sayının her geçen gün artacağına inancım vardı.

Öylede oldu. Günlük 20 30 kişi ile başlayan serüven şimdilerde ortalama günlük 6000 ziyaretle devam ediyor.

Tavsiye 1 :  Sağlam bir Neden bulun kendinize, ama ilk etapta bu nedeniniz maddi olmasın.

Benim kendimce koyduğum en önemli kural, insanlara faydalı olma düşüncesiyle çıktığım bu yolda büyüsem de bu işten hiç bir zaman maddi gelir elde etmeyeceğim şeklindeydi. Maddiyata olan bağlılığımı neredeyse sıfıra indirmiştim. Tabi hepiniz böyle yapın gibi bir şey söylemiyorum. Ama en başta belli bir seviyeye gelene kadar çok büyük gelirler elde edebileceğiniz bir platform değil bunu anlatmak istiyorum.

Büyümek için mutlaka küçük adımları hatta daha ileri giderek söyleyeyim, çoğu kişinin burun kıvırdığı sıradan adımları atmak zorundayız. Hiç bir başarı gökten zembille inip kişileri bulmuyor. Büyük bir çaba, büyük bir gayret gerekiyor.

Blogger Olmaya Karar Verdim Ne Yazacağım?

Kendinize çok güzel bir neden buldunuz ve artık kararınızı verdiniz blogunuzu açıp yazmak istiyorsunuz. Aklınızdaki ilk soru peki ne yazacağım?

Benim kişisel kanaatim, üzerine çalıştığınız, uzman olmak için uğraştığınız konuları yazın. Böyle yapın ki yaptığınız iş üzerinizde eğreti durmasın.

Yani şöyle örneklemek gerekirse.

Benim uzmanlaşmaya çalıştığım alan yazılım. Ama yemek tarifi sitelerinin daha çok hit aldığını görüp, benimle hiç alakası olmayan yemek tarifi verme gibi bir işe girişirsem büyük ihtimal 3 gün sonra hem ben sıkılacağım, hemde hiç bir şekilde alakam olmayan bu iş üzerimde eğreti duracak. Samimi duygularımı yansıtamadığım içinde karşı tarafta çok sağlıklı olmayan bir algı yaratmış olacağım. Büyük ihtimal 3 ay sonrada blog sayfamın kapısına kilidi vurmuş olurum.

Tavsiye 2 : Size ait, sizin tecrübeleriniz, sizin duygularınız olan alanlar ve içerikler girin sayfanıza.

Benim ilgi alanım ilk başladığımda bölümüm gereği Endüstri Mühendisliği, özel ilgim yazılım ve teknolojiydi. Bunun yanında hayatımda olan biten şeyleri de ileride güzel bir şekilde hatırlamak, o günleri tekrar yad etmek için onları yazarak başlamıştım.

Zaten bu işi severek yapmaya başladığınızda, büyük zevk aldığınızda her geçen gün fikirler aklınızı meşgul ediyor ve yeni serüvenlere, yeni konulara, yeni başlıklara yelken açıyorsunuz.

Nasıl Sürdürülebilir Duruma Getirebilirim?

Blog yazma işinde en sıkıntı çekilen durum sürekliliği sağlamaktır. Zor bir iştir sürekliliği sağlamak.

Tavsiye 3 : Bunu sağlamak için kendinize bir plan çizin, hedefler koyarak ilerlemeye çalışın. Hafta da en az bir içerik girme hedefini koyun ve bunu gerçekleştirmeye çalışın.

Ben şu şekilde sürdürülebilir kıldım.

Öğrendiğim her şeyi sayfama yazabileceğim bir şey olarak düşündüm. İçimde şu ateş yanıyordu diyebilirim. Bu bilgiyi öğrendim ve akşam eve gidip hemen bloglamalıyım.

Tavsiye 4 : Bilginizi paylaşmaktan kesinlikle çekinmeyin ve korkmayın.

Size %100 teminat vererek söylüyorum paylaşırsanız paylaştığınızdan çok daha fazla büyürsünüz. Bunun nedenini bir kere daha yazmak istiyorum. Siz samimi bir şekilde tek elden yüzlerce binlerce insana bir bilgi gönderiyorsunuz. Sizin samimiyetinize inanan 10 tane insan size yazı ile ilgili geri bildirim verse 1 verdiniz 10 aldınız demektir. Paylaştığı için başka insanlardan geri kalan, büyüyemeyen gelişemeyen kimse yoktur herhalde.

Blog Yazmak Neler Kazandırır?

En güzel yere geldik. Peki blog yazarsam ne kazanırım diye sorguluyorsanız size bir kaç tanesini söyleyeyim.

Benim en sevdiğim özelliklerinden biri şuydu. Bir şey öğrenmek istediğimde onu hemen bloguma yazı dizisi olarak girerdim. Sonra kendimde şu algı oluşurdu. Şimdi o kadar insan benden yazı bekliyor 🙂 1 kişi bile beklese çok değerlidir. O yüzden bu alandaki gelişimime devam etmeliyim diye kendimi motive ederdim. Öğrendiğim pek çok yazılım dilini bloguma yazmış olmamın verdiği motivasyonla öğrendim diyebilirim.

Bugün sokağa çıkıp 100 insan çevirseniz, bugün hangi hedefle kalktın, yarın için hedeflerin ne 1 aylık 3 aylık 1 senelik planın ne diye sorsanız eminim ki %90 cevap alamayacaksınız. İşte böyle bir ortamda güne bir hedefle uyanmak, yakın ve uzak dönem planlamalar yapmak sizi %90’ın önüne anlamlı bir şekilde geçirecektir.

Her gün sabah kalktığımda blogum istatistiklerine bakmak. Bugün 100 dü yarın 115 olunca sevinmek. Ay sonunda toplam ziyaret 10 000 olunca havalara uçmak. Kendine hedefler koymak insana muhteşem bir kimlik, muhteşem bir bilinç ve benlik kazandırıyor. Yaşadığınızı, amaçlarınız için koştuğunuzu, heyecanlandığınızı, duygulandığınızı görüyorsunuz. Bu paha biçilmez bir şey. Blogum 6 yılda bana kazandırdığı ve kattığı en önemli şey.

Hayat amacı oldu.

 Blog yazmak size ne kazandırıra verebileceğim en güzel cevaplardan bir diğeri saygınlıktır. İnsanlar paylaşabilen insanlara büyük saygı duyuyorlar. Çünkü Türkiye bilgi paylaşımının sürekli ve etkin yapıldığı bir kültüre sahip değil. İnsanlar aradıklarını sizin yazdıklarınızda bulunca, kendilerine ait bir problemi yazdığınız bir yazı sayesinde çözünce size olan saygıları artıyor. İnsan bulunduğu toplum yada topluluk içinde mutlaka saygınlık kazanmak ister. Böyle bir etki yaratabildiğinde  mutlu da olur. Büyük ihtimal sosyal medyada gelen like’lar beynimizin neresine etki ediyorsa, bu durumda aynı yere etki ediyor. Ve bu hiç bir zaman bitmesin istiyorsunuz.

Blog bana ne kazandırdı için bir başka cevabım. Bu belki herkese ait bir şey değil herkeste olacak diye bir kuralda yok. Hedeflerim ve hayallerim doğrultusunda, tek başıma bir oda da başlayan serüven bana Akademiyi içindeki şimdiye kadar toplamda şu anda olan veya olmayan 100 den fazla güzel insanı kazandırdı.

Son olarak hepsinden daha çok hoşunuza gidecek bir şey söylemek isterim. Üniversite hayatınız boyunca pek çok şey yapmaya çalışırsınız. Kulüplerde görevler alırsınız, teknik gezilere gidersiniz. Hepsi kıymetli şeyler ama bunlardan kazanımlarınızı iş verene yada İK uzmanına göstermeniz çok zordur. Ama CV nize yazacağınız Profesyonel Web sayfanızın linki size ait her şeyi tüm çıplaklığı ve somut haliyle ortaya koyacaktır. Sizi işe alacak olan kişilerin size bakış açılarını değişitirecek etkiye sahiptir. Çünkü Blog birey olabildiğinizi, kendi başınıza bir şeyler başarmak için uğraşabildiğinizi, azimli, istekli ve üretken olduğunuzun mesajını verir karşı tarafa. Artık kesin açıyorsun sanırım blog sayfanı 🙂

Sonuca gelecek olursam.

Yazmak kendinizi tanımanıza yardım eder. Sizi sorgulamaya, düşünmeye iter. Bu bizim bence en ihtiyaç duyduğumuz olgu. Bu kazanımları elde etmek istiyorsanız bir yerden başlamanızı tavsiye ederim.

Yapabilirsin.


Murat Bilginer
21 Şubat 1992'de doğdum. Endüstri Mühendisi olarak lisansımı 2016 yılında tamamladım. Industryolog Akademi - NGenius oluşumlarının kurucusuyum. Şu anda kendi şirketim Brainy Tech ile Web ve Mobil Geliştirme, AWS, Google Cloud Platform Sistemleri için DevOps, Big Data Analiz ve Görselleştirme hizmetleri sunmakta ve Online Eğitimler vermekteyiz.