Merhabalar.

7 yıldır, iyisiyle kötüsüyle biten 1 yılı değerlendirmeye, biten yılın yazarak muhasebesini yapmaya çalışıyorum. Benim için geleneksel olan bu durum artık Industryolog Akademinin de 3 yıldır geleneği haline geldi. Mental olarak yaşadığım en uzun yılın değerlendirmesi için bir kere daha bilgisayar başındayım. Yılın en sevdiğim günlerinden biri son günü ve en sevdiğim olaylarından biri de bu değerlendirme yazısını yazmak. 

En sevdiğim günü olmasının nedeni ile başlayayım. Sizinde bir sürü yeni yıl hedefiniz, planınız ve hayalleriniz var değil mi? Benim de var. Ayrıca 1 yıl önce koyulmuş hedeflerin son günü. Bugün aslında bir bitişle beraber yeni bir başlangıç günü. Neleri  bitirdik bir yıl boyunca ve o bitenler nelerin oluşmasına neden oldu haydi gelin hep beraber bakalım.

2017 başlarken, geçen sene Eskişehir’de bir evde tek başımaydım yine yanımda en değer verdiğim insanlar akademideki arkadaşlarım kardeşlerim vardı.

Bir insan fırsatı varsa ve özellikle bekarsa çalışma hayatına ailesinden uzak bir yerde başlamasını tavsiye ederim. Bu durum sizin kendinizi farketmenizi sağlarken, neleri tek başınıza yapıp neleri yapamayacağınızı görecek, bunlar olurken birazcık özgüven depolamanızı sağlayacak bir durum. Çok yürekten bunu yapmanızı tavsiye ederim.

Şu anda Eskişehir’de değilim. Oradaki maceram bitti. Şimdi yeni heyecanların, yeni işlerin ve özellikle kendi işlerimizin peşinde koşuyorum. 2018 umarım kendi yazılım ofisimizi kazandırır bize. Akademiyi bir ofis ortamına taşımayı, burada online bile olsa arkadaşlık, kardeşlik, yoldaşlık ettiğim dostlarımla fiziki olarak bir ortamda bulunup bir şeyler üretmeyi çok istiyoruz.

3 yıl önce bu işin biraz toy delikanlıları iken hayalimizdi kendi ofisimiz. Her gün bu hayalimize bir adım daha yaklaşıyoruz. Hayatımda kendime hedef olarak koyduğum, hayalini kurduğum şeyler için çabalamayı seviyorum. Sevdiğim bu işleri yapmak büyük mutluluk veriyor. Üretmek denilen olayın, bilgi ve yazılım tarafında bir nebzede olsa ucundan tutmak sevindiriyor.

Normal hayatım akarken o hayatı büyük anlamda şekillendiren Industryolog Akademi tabi ki 2017 yılımın çok büyük bölümünü doldurdu. O yüzden şimdi sizlere biraz akademili zamanlardan bahsedeceğim.

Nisan ayında ekibimizde eğitimlerini tamamlayan arkadaşlarımızın takımdan ayrılması ile yeni bir yol, yeni bir metod ile yeni arkadaşlarla yola koyulacaktık. Bunun için şimdiye kadar hiç yapmadığımız bir metod deneyecektik. Buda arkadaşlarımızı ekibimize almadan önce bir oryantasyon sürecinden geçirip, ekibe öyle dahil etmekti. 2017’nin Haziran başında ilk Oryanstasyon grubumuzu aldık.

Gezgin Endüstri Mühendisi

Bu işler olurken uzun zamandır aklımda olan şehir gezilerini başlatma fikrini hayata geçirmeye karar verdim. İşimden arta kalan zamanlarımda daha önceden belirlediğim şehirlere günü birlik gidip gelecektim. Hem ülkemin güzelliklerini görmeyi, hem de takip eden arkadaşlarla buluşup bir hoş sohbet etmeye çok istemiştim.

Genelde bazı kararlarım anlıktır. Bir şeyi yapmaya karar verdiğimde üzerine çok fazla düşünmem. Sanırım hemen harekete geçmek benim hayatımın mottosu. Bu motto çok yol katetmemi sağladı. Çünkü genelde fikirler, hayaller, düşünceler sürekli hepimizde var ama zorlanılan nokta harekete geçme. Hemen kararımı verir vermez. Bu yoldan dönmemek için hemen şu paylaşımı yaptım.

İstanbul gezimi yapamadım. İlk Denizli gezisiyle başladım. Gerçekten çok heyecanlıydım. Çünkü bu geziye şu ismi vermiştim Fikir Gezisi. Amacım biraz kendimi fikirsel olarak başka insanlara açıp, onlardan yeni fikirler dinleyip kendime yeni düşünceler, yeni ufuklar katmaktı.

İlk gezimi 22 Temmuz günü Denizliye gerçekleştirdim. Tanıştığımız günden bugüne bana her konuda çok yardımcı olan Ahmet Gözüaçık abimle buluştum. Denizlide beni çok güzel ağırladı. Bu yazı vesilesiyle bir kere daha teşekkür edeyim kendine.

Denizli Gezisinden kalmış bir kaç kare.

Denizli’de bizi yalnız bırakmayan arkadaşlarımız da oldu. Onlara da çok teşekkür ediyorum. Gerçekten iyi ki bu yola çıkmışım dedirten bir gün geçirmiştim. Çünkü ilk günden bana kalan fikirleri şöyle yazıya dökmüştüm. Çok değerli satırlar olduğunu düşünüyorum.

Bir hafta sonra Bursadaydım. Tarih kokan bu şehirde bulunmakta bana çok iyi gelmişti. Bursa’da da bizi arkadaşlarımız yalnız bırakmadılar. 3 saat süren bir sohbet gerçekleştirdik. O gün oraya gelen arkadaşlarımızın şu anda Akademide olması beni ayrıca mutlu eden bir durum oldu.

1. Oryantasyon Süreci – Yeni Ekip Arkadaşlarım

Bunlar olup biterken hafta içleri hem işimle hem akademinin oryantasyon süreci ile ilgileniyordum. Yeni arkadaşlarımız artık 1 aylık eğitimin sonunda ekiplere geçiş yapmak için hazırdılar.

Süreçlerimizi her gün biraz daha iyileştiriyoruz ancak sizlere bu noktada bir itirafta bulunacağım.

Bir işi mutlak surette yaptıkça daha iyi oluyoruz. Herkesin hoşnut olacağı, kafalarında soru işareti kalmayacağı daha iyi süreçler tasarlamaya çalışıyoruz. Ancak şunu görüyorum ki, her defasında konfor alanını artırmak için çabalıyoruz, kafalardaki soru işaretlerini azaltıyoruz ancak o süreçten geçen arkadaşların yetişmesi noktasında biraz daha geriye çeken bir durum oluşuyor. Çünkü en çömez olduğumuz ilk oryantasyon süreci bir sürü eksikliğiyle tamamlanmıştı. Ama bugün o oryantasyon sürecinden geçen arkadaşlara baktığımda Yıldız Gelişim Ekibinin yani Industryolog Akademinin bel kemiğini oluşturuyorlar.

Bu noktada şunu söylemem gerek, bir ekip kendisi ekip olmayı ne kadar çok isterse o kadar olabiliyor. Bir grubu bir araya toplayıp o grubu ekip yapıcam ben diye çabalamak dünyanın en büyük saçmalığı. Kim ne kadar ne olmak istiyorsa kesinlikle onu oluyor. Gözlemlediğim kadarıyla, konfor alanının artması da şuna sebep oluyor, rahat geçen süreçler mental gevşemeyi ortaya çıkarıyor. Ama bu demek değil ki süreçleri en çaylak haliyle bırakalım. Tabi ki söylemek istediğim bu değil. Tüm süreçler iyileştirilmeli ancak anlattığım durumlar bu ekibe dahil olacak kişilere olduğu gibi anlatılmalı. Objektif davranmak her zaman olayların daha iyiye gitmesini sağlıyor.

Ara bir hatırlatmadan sonra gelin sürece devam edelim.

Ekiplere dahil olan arkadaşlarla artık yeni sezon hazırlıklarına başlamıştık. Ekip içinde yeni sistemleri hep denedik  ve daha iyisini buldukça tecrübe ettikçe daha iyisini denemeye devam edeceğiz. Bu değişime ayak uyduracak yeniliklere açık bir ekiple çalışmak, dinamik bir ekibe sahip olmak büyük avantajım diye düşünüyorum.

C# Kitabım – Büyük Hayalim

Tabi bu süreçlerin hepsi ilerlerken kendi üretim hedeflerimi de hiç geri plana atmadım. Bir gün 150 günde 200 C# Makalesi diyerek bir yolculuk başlattım. Her gün en az 1 yada 2 makale yayınlıyordum. Hedefime ulaşmalıydım. 50. Makaleye geldiğimde yazdığım yazıları bir word dosyasında birleştirdiğimde tam 250 sayfa içerik yazdığımı gördüm. Artık o andan sonra bütün her şeyin rengi değişti. Yıllardır hayalini kurduğum kendi kitabımı çıkarmak için bir adım atmanın vaktiydi.

Kitabım çok yakında diye duyurduğumda, çok büyük bir heyecan yaşamıştım. Beklediğimden büyük bir destek almıştı.

1 kitap yazmak o kadar kolay değil bunu söyleyebilirim. Hele böyle teknik bir kitabı yazmak süreç bakımdan biraz daha zorluyor. İçeriği üretmek bir nebze işin kolay tarafı. Ancak düzenlemesi ile tam 1 ay uğraştım.

O gün geldiğinde ilk cilti siteye satışa koyduğumda yıllar sonra bu işleri yaparken para kazanmak için yaptığım ilk işti. Kitabı siteye koyduğumda çok duygulanmıştım. Tanıyan, tanımayan pek çok kişiden gelen tebrik mesajları yaşadığım mutluluk ve heyecanı artırmıştı.

Kitabı satın alıp birde içerikle ilgili gelen geri bildirimler bu işi hakkıyla yapabildiğim konusunda beni ikna etmişti. Bir işi hakkıyla yapabilmiş olmayı çok önemsiyorum. O yüzden kitabın satışında şöyle bir ifade vardır. Fayda görmediğiniz takdirde bunu bildirip paranızı iade alabilirsiniz. Çok arkadaşım bu iş aleyhine olacak deselerde. Yaptığım işe güveniyordum ve bir tane bile iade isteyen olmayacak diye karşılık veriyordum. Üzerinden 6 ay geçti ve satılan hiç bir kitap iade edilmedi.

Bilgi Kartı Ekibi – Gerçek Başarı

Araya girip farklı bir konuyu paylaşayım şimdi sizlerle. Bana göre akademi adına bu senenin başarı hikayelerinden birini anlatacağım. Bu ekibi ayrıca anmaz isem olmazdı.

Bilgi Kartı ekibimiz. Paylaşım yaptıkları ismiyle Learn In 4 Steps.

Bir gece ekibimizin heyecanlı arkadaşlarından Betül Öztürk. Bir inşaat mühendisliği sitesinde kendi alanları ile ilgili terimleri paylaşıyorlar bizde sitemizin bir köşesinde böyle bir olay başlatsak nasıl olur diye sordu. Fikir güzel geldi mi dedim ya üzerine saatlerce düşünmeyi pek sevmem. Betül bana bir örnek yapıp atar mısın dedim. Arkadaşlarım şimdi kızacaklar bana ama genelde şöyle bir şey olur, fikri sunarız ama tam olarak faaliyete geçmeyiz. Betül farklı bir şey yaptı, fikrine sahip çıktı. 1 saat sonra bana ilk örneğini atmıştı. Çokta güzeldi. Anında sitenin sağ tarafına bir alan yaptım ve orada paylaştım. Fikrinin bu kadar çabuk hayata geçmesi Betül’ü de şaşırtmıştı. Çünkü daha 1 aylık bir takım arkadaşımızdı.

Sonra bu fikrin üzerine biraz daha konuştuk. Bunu böyle aralıklarla değil senin kaptanlığında bir ekip kurup günlük paylaşım haline getirsek fikriyle gittim kendisine. Her şey o kadar ani gerçekleşiyordu ki, Bir gecede bir fikir bir ekibi doğurdu.

Bu iş için birde tasarım yapalım dedik. İşte ilk tasarım.

Bir şeyde en iyi en mükemmel olmayı beklemeyin. Elinizde var olanla bir şeyler üretmek çok değerli. Çünkü yol bizi hep geliştirdi. Geliştirmeye de devam ediyor.

Yaptığımıza ilk gün aşık olma sonra beğenmeme süreci vardır. Bir şeyler üretmek için çabalayan çoğu kişinin bu durumu yaşadığını düşünüyorum. Bir tasarım yapıyoruz oooo çok güzel oldu. Bir hafta sonra bunu biraz daha mı iyileştirsek deyip yeni bir tasarım.

Bu arada süreç ilerlerken takım kaptanlığını gerçekten hakkıyla öğrenmek için çabalayan bir takım kaptanları vardı ekibin. Her gün bir şeyler soruyor. Her gün farklı konularda istişare etmek için çabalıyor. Olayları değerlendiriyor yorumluyor. Gerçek bir öğrenme süreci. Betül’ün bu şekilde olması ekibine sahip çıkması bu ekibi akademinin bir anda yıldız ekibi haline getirmişti.

Bu istek bu ekip için bir şeyler yapmak gerektiği konusunda beni de motive ediyordu.

Sonra değerlendirmelerim sonucunda böyle bir terimi uzun uzun yazmak hem okunmayı düşürüyor hem de öğrenmesi zor. Oysaki bunları parça parça küçük küçük versek nasıl olur fikriyle yola çıkıp 4 Adımda Öğren formatını geliştirdik.

İşte artık Learn in 4 Steps ile yolumuza devam ediyorduk. Ekip gün geçtikçe işi benimsemiş kendi sistemlerini geliştirmişti.

Öyle bir günde başlamışız ki bugün ayın son günü ve 100. Bilgi Kartını paylaştılar. Yeni tasarımımızla. Yenilikleri seviyoruz. Stabil durumları sevmiyoruz.

Bence bu bir başarı öyküsü. Betül ve Ekibinin başarı öyküsü. Diğer arkadaşlarında isimlerini anmakta fayda var. Samet Bayraktar, Havva Hilal, Duygu Doğan, Nurdilek Kasar, Barlas Cafer, Büşra Kara. Hepsi ayrı ayrı büyük emek veriyorlar. Hepsine teşekkürü borç biliriz.

Şimdi yolumuza tekrardan dönelim.

2. Oryantaston Süreci

Bu süreçler devam ederken 2. Oryantasyon ekibimizi almıştık.

Burada işin en güzel yanı. Bir önceki Oryantasyonda eğitim alan arkadaşlarımız, 3 ay geçirdikleri akademi sürecinin sonrasında artık yeni gelen arkadaşlarının oryantasyon süreçlerini yönetecek seviyedeydiler. Bence bir ekibin yükselmesini sağlayan en büyük etken kaliteli ekip bireyleridir. Bu arkadaşları seçmekte akademinin İK biriminin görevidir. Üzerlerinde büyük bir yük büyük bir sorumluluk vardı. Ama şuna inanırım. İnsanları çözebilen, onlar hakkında doğru saptamalarda bulunabilen, analiz yapabilen, bir minik su damlasından okyanus hakkında bilgi verebilecek donanıma gelen kişiler diğer pek çok işte bu iletişim becerileri ile çok başarılı süreçler geçiriyorlar. Onların bu gelişimi en sevindiğim anlardandı.

1 ay gibi bir süre geçirdiler. 2. Oryantasyon sürecini geçiren arkadaşlarımızdan sadece ikisinin süreçle alakalı düşüncelerini sizlerle paylaşayım. Bu geri dönüşler o işle ilgilenen kişiler için çok şey ifade ediyor. Çünkü 1 aylık bir emeğin sonucunu parayla değil, karşısındaki kişilerin güzel cümleleriyle alıyorlardı.

“Evet evet beklediğiniz mail bu 🙂 Selam canlar, selam benim güzel akademimin ik’sı ✋
Duydum ki hafızalarınıza kazınmışım, bilin ki yüreğimde sizleri tanımadan yeriniz hazır olduğundandır. Hayatımda her daim birlikte devam edelim dediğim insanlardan oldunuz. Sorumluluk duyduğum bir yer, kendimi bulduğum derdimi paylaştığım, stresimi attığım her memleketten arkadaş edindiğim, acaba nolurun cevabını aldığım bir abi buldum ben burda 🙂 Güvenmek konusunda hiç tereddüt yaşamadan henüz görmediğim insanlar derdime ortak oldu, çare buldu.Muhabbetler şahane. Dersler bahane hesabı ? Kimse birşey beklemeden birbiri için uğraşıyor burada ve en önemlisi, herkes bunu severek içinden gelerek yapıyor. Yapılan işe en ufak bir ego katmadan iyiyse iyi kötüyse kötü deyip, şöyle yapsan olur diyen, damarına basıp zayıf yerini sağlamlaştıran birileri var 🙂 Insanın kıymetli olduģunun farkında olan ve onu yetiştirmeye çalışan birileri. Bu dünyanın bu insanlarla yaşanabilir olacağının farkında olan birileri.Hadi olsun bir mail atayım bakayım katılınca noluyor dediğim gün için kendime teşekkür ediyorum. Bir belki bir insana binlerce iyiki getirebiliyormuş. Bunu da sizlerle öğrendim. Ve o binlerce iyiki sizsiniz. Ailenin bir parçası olmak çok güzel. Başaran kocaman bir aile olmayı diliyorum. Yürüdüğümüz tüm yollarda beraber olmak temennisiyle. Allah utandırmasın 🙂 İyi geceler ?”

“Ben uzun zamandır takip ediyorumdum sonra dedim neden bu kadar güzel bir ekibin bir parçası da ben olmuyorum? Hemen başvurdum sonrasında da süreç başladı.Oryantasyon boyunca hiç üzerimde baskı hissetmedim  evet görevler vardı ama makale okumak video izlemek birbirinden güzel yazılar okumak bana görev gibi gelmedi kimse zorlamadı da ilk başta okuyordum bişeyler yazıyordum sonra ne yazdığımın bilincine varmaya başladım mesela bir yazı hakkında gerçekten düşünüyorum küçük Notlar alıyorum ya bu çok iyiymiş deyip işaretliyorum  çünkü okudukça öğrendikçe gelişiyorsunuz ve bişeyler yapmak, bişeyler başarmak inanılmaz bir duygu.Ben şu kısacık zamanda akademinin  bana çok şey kattığını düşünüyorum.Kattığı şeyler sadece bu konuda değil mesela girip yazsam gruba benim böyle bir derdim var herkes elinden geleni yapar böyle sıcak bir ortam var girer girmez farkına varıyorsunuz bunun zaten.Murat abiyi de  gözümde lider konuşmaz girmez bir sürü işi vardır hatta ben diyalog  bile kuramam hiç bir şekilde diye düşünürken  öyle olmadığını gördüm hem bizden gibi hemde inanılmaz saygı duyuyorsunuz yaptığı işlere çok değişik yani sanırım öğrenecek daha çok şey var ama her geçen gün hayran kalıyorum ve iyi ki akademi diyorum. “

Böyle durumlarda ekip içinde devam edicek kişiler tabi ki bir olumsuzluk hissetseler bile güzel şeyler söyleyebilirler diye düşünüyoruz. Böyle durumlarda ekibe almadığınız kişilerin sizin için ne düşündüğü gerçekten süreci asıl anlatan durumdur. Ekibe alamadığımız bir arkadaşımzın süreçle ilgili düşünceleri.

Tabi ki eksik olan yerlerimiz yine olmuştur olacakta. 30 arkadaştanda bu motive edici cümleleri duyduğumuzda bizim için yumrukların başardık işte duygusuyla havaya kalktığı andı. Bu sürecin sonunda ekip bir sürü yeni şey öğrenmişti. Oryantasyon sürecinden geçen arkadaşlarımızı asıl ekiplerimize dahil ettiğimizde bir oryantasyon süreci daha sona ermişti.

Sorgu Geceleri

Bu sene içinde ekip içinde yaptığımız  ve tüm anlatıklarımdan daha önemli iki olayı sizlerle paylaşmak istiyorum. Industryolog yola çıkarken arkadaşlarıma şunu anlatmıştım. Biz, kaliteli, işinin ehli, elit, bilgili sadece bugünü değil geleceği görebilen, sadece bu ülkeyi değil dünyayı anlayabilen mühendisler yetiştirmek ve öyle yetişmek için çabalayacağız demiştim.

Bunun için bence yaptığımız en güzel olay Sorgu gecelerimizde. Akademinin yeni dönemde kendi DNA sına eklediği yeni özelliği, daha sonraki nesillere çok güçlü bir şekilde aktarmak istediği bir genetiğini oluşturmuştu.

Salı geceleri akademinin sorgu gecesidir. Bir konu bulurum bu konuyu yaklaşık bir hafta üzerine düşünürüm. Salı günü geldiğinde arkadaşlarımla paylaşırım. Tüm arkadaşlarımız gün boyunca bu sorgu konusu hakkında fikirlerini yazarlar. İnanılmaz kafa açan bir durumdur. Sizden başka 30 kişinin bir konu hakkında nasıl düşündüğünü, ne düşündüğünü öğrenmek farklı bakış açıları katmak bence bir insanın kendine yapabileceği en büyük güzelliklerden biri. Yaklaşık 2 aydır hiç sektirmeden bunu yapıyoruz. Ekip olarak bize çok yaradı yapmanızı tavsiye ederiz.

İşte bir sorgu gecesi konusu.

GTM – Googles Twenty Minute

Şimdi anlatacağım ise daha çok yeni, şahsına münhasır bir uygulamamız. Kısa ismi GTM. Açılımı Googles Twenty Minute.

Bu sistemin hayata geçme hikayesi de şöyle oldu. Bazı kelimeleri günlük hayatta hep duyuyoruz. Konular hakkında hep bir duymuşluğumuz var ancak tam anlamıyla oturup araştırıp derinlemesine bilgi sahibi olduğumuz konular ne yazık ki çok az. İşte bu eksikliğimizi kapatmak istedik. Bazı konularda derinlemesine bilgi sahibi olalım dedik.

İşleyişimiz şöyle. GTM aslında bizim için biraz kelime anlamı üzerinden ilerleyen bir mevzu. Her gün 20 dk yaparız.

Saat 22 olduğunda herkes Google ile olan bağını öncelikle keser. Kesinlikle 20 dk boyunca hiç bir araştırma yapmak yok. O ana kadar o konu hakkında ne biliyorsak sadece bu argümanlarla konuşabiliriz. Ortaya bir kelime atarız. Örneğin bir GTM konumuzu sizlerle paylaşayım. Kominizm Nedir?

Bu konu hakkında herkes 20 dk boyunca bildiğini ortaya koyar. Konular inanılmaz dallanır budaklanır. Kafa açtığını düşündüğümüz bir başka uygulamamız. 20 dk bittiğinde. Konu ile ilgili gerçek bilgiyi sunarım. Arkadaşlar daha sonrasında kendi Google araştırmalarını yaparlar ve bu konu hakkında artık net bilgi sahibi olmuşlardır.

Bu uygulamayı yaptıktan sonra arkadaşlarımızın genel tepkisi bir kelimenin net anlamını bilerek duymak ve kullanmak çok güzelmiş şeklinde oldu. Tabi bunu kendi yurtlarında arkadaş gruplarında yapan akademili arkadaşlarımızda oldu. Hava atıyorlarmış. Haberlerinizi alıyorum. Haklarıdır. Bilgi kolay elde edilen bir şey değil.

CODIA Doğuyor

Şimdi bir ekipten daha bahsedeceğim sizlere.

Akademi sadece Endüstri Mühendisliği temelli bir oluşum değil. Yazılım bizim çok önem verdiğimiz bir alan. Bu yıl akademi içinde herkes yazılım öğrenecek, mottolarımızdan biriydi. Bunun için çalışan bir yazılım ekibimiz var. İsmini belki duymuşsunuzdur. Ali Demirkaya takım kaptanlarıdır. Tüm ekibin beraber iş yapacak seviyede yazılım öğrenmesi için büyük emek harcıyor. Ekip içinde yaptığı uygulamalardan biri şuydu. Arkadaşlara her gün bir yazılım sorusu paylaşırdı. Arkadaşlar gün boyu çözümlerini atarlardı.

Bir gün biz bunu neden sadece kendi içimizde yapıyoruz, dışarıya açalım herkes bu işe katılsın fikrini ortaya attık. Hemen bir isim düşündük. Codeia ismini ekibimizin ablalarından Gül Ekmen önermişti. Böyle söylemesi zor biz onu CODIA yapalım dedik ve Codia’nın temelini atmış olduk.

1 Ocak 2018 itibariyle başlıyoruz.

Yeni bir platform yeni bir iş. Yeni yazılımcılar yetiştirmek için ilk adımımız. Bu işte büyük emek veren Ali kardeşime çok teşekkür ederim. Candır takip edin. www.alidemirkaya.net

Yarınki ilk soruyu hadi paylaşayım sizlerle. Okuyanlara bir süpriz yapmış olalım.

Dergimiz Çıkıyor

Bunlarla beraber bir ekibimizde akademinin dergisini çıkarmak için büyük gayret veriyor. Burak Yıldız arkadaşımızın kaptanlığında büyük bir özveri ile çalışıyorlar. 15 Ocak 2018 de ilk sayımızı ücretsiz olarak siz okuyanlarımızla paylaşacağız.

Güzel Dilekler ve Veda

Evet değerli dostlar koskoca Akademili bir yıl daha geçti. Her yıl olduğu gibi bu senede iyi dilek ve temennilerimle yazımı bitirmek istiyorum.

Öncelikle bana çok güzel bu duyguları, pek çok başarının tadını beraber almayı sağlayan ekibime kocaman teşekkür ederim. Onlar şu anda benim hayatımın büyük bir parçası. Onlarla beraber bir şeyler için çalışmak, çabalamak, yeri geldiğinde onlara arkadaş, yeri geldiğinde abi olmak hayatımda alabileceğim, yaşayabileceğim en büyük hazlardan. Tabi ki her ekip içinde her zaman her şey olumlu gitmiyor. Bizim de yaşadığımız pek çok kriz anı, pek çok olumsuzluk oluyor ama bunlar olup biterken bile, yanımızda bir ve beraber olarak duran ekip arkadaşlarım var hepsine teşekkürü borç bilirim. İyi ki varlar.

2018’de de üretmeye devam ediyor olacağız. İnsanlara dokunabilmek en büyük temennimiz bunu gerçekleştirdiğimiz bir yıl olur inşallah.

Değerli dostlar sizlerinde yeni yılını kutlar güzellikler getirmesini diler yazımı burada sonladırırım. Selametle esen kalınız.


Murat Bilginer
21 Şubat 1992'de doğdum. Endüstri Mühendisi olarak lisansımı 2016 yılında tamamladım. Industryolog Akademi - NGenius oluşumlarının kurucusuyum. Şu anda kendi şirketim Brainy Tech ile Web ve Mobil Geliştirme, AWS, Google Cloud Platform Sistemleri için DevOps, Big Data Analiz ve Görselleştirme hizmetleri sunmakta ve Online Eğitimler vermekteyiz.