Merhaba,
Kitap analizi üzerine yazacağım ilk yazıyı hayranlıkla takip ettiğim, her okuduğum kitapta kendine has üslubuyla hayatın gerçekleriyle yüzleştiğim Ahmet Şerif İzgören’den İş Hayatında 100 Kanguru ile ilk adımı atmış olacağım.
“Binlerce kilometrelik bir yolculuk tek bir adımla başlar. ”demiş
La Tzu.
Beraber atalım mı bu adımı ne dersiniz. İlk kitap nasılmış ondan bahsedelim mi?
Kitabı elime aldığım ilk anda beni şaşırtan ve bu kitapta neler varmış dedirten yazı: ”Dünyada ilk kez kitap iade garantisi”. Gel de okuma dedirtiyor. Tabi ki ilk defa Şerif Hocanın bir kitabını okuyacaksanız şaşırmanız normal.. Kitabın ilk sayfalarında merak uyandıran hikaye ile okumaya daha çok teşvik ediyor sizi. Biraz daha ilerledikçe sistem liderliği ve yöneticilik vasıfları hakkında bilgiler ediniyoruz. Çoğumuzun ne fark varmış dediği vasıflar. Fakat bu kitapta neler yokmuş diyebilirsiniz.
Kitabı okuduğum zaman da staja yeni başlamıştım ve yazılanları yaşadıklarıma uygulamaya çalışıyordum. Dikkatimi çeken takım arkadaşı alırken dikkat edilmesi gereken şu üç yetkinlik:
Yeni Üye nin :
Olumlu +Sorumlu+ Yapabilir
Olması gerektiği. Yeni üye alırken olumlu ve sorumluluk sahibi olmak takım arkadaşında olan özellikler fakat yapabilirliği zamanla kazanılırmış. Bu üç özelliği kazanan üyeye sonra yetki devrini de uygulamamız gerekiyormuş. Peki yetki devri ne ve nasıl uygulanır?
Yetenek+ Yapabilirlik=Yetki Devri
Yeni üye yetenekleri doğrultusunda ve yapabilirliği bir arada harmanladıktan sonra bize de onu yetkilendirmek kalıyor. Belli bir yetkinliğe gelen çalışanlara yetki verilmesi en doğal hakları diye düşünüyorum. Çünkü belli bir konuma geldikten sonra da fazla hak isteyebiliyoruz ve bunu uygularsak çalışanın motivasyonunu artıracağından hiç şüphem yok. En azından kendimi düşünerek bunları söylüyorum. İyi bir takım arkadaşı demek zincirin halkalarına sağlam bir halka eklemek demek oluyormuş. Bu da demek oluyor ki:
”En sağlam zincir ,en zayıf halkası kadar sağlamdır.”
Evet yeni başlıyoruz ve bu safhalardan geçtik. Sonraki adım benim için en önemli adım olan not tutmak oldu. Malum unutkan bir yapıya sahibim dolayısıyla yapacağım işleri unutmamak için hatırlatmalar gerekiyor. Not tutma yöntemi benim kurtarıcım oldu desem yalan olmaz.
Benim gibi unutkanlar ve iş hayatına yeni adım atanlar iş hayatın da en önemli yere sahip olan not tutmaya ajanda alarak başlayabilir. Nasıl kullanılır ajanda diyorsanız bunun cevabı kitapta saklı. Hadi ne duruyorsun dışarı çık, ajandayı al ,oku ve başla …
Kitap bize muhteşem bir deneyim kazandırıyor aslında. Size bir sır verim mi o kadar duyduğum Sistem Liderliğin asıl tanımını bu kitapta öğrendim desem. Peki nemiymiş? Kısaca açıklayacak olursak:
Kendimizi hastane de düşünelim. Hastanede neler olur? Doktor, hasta ..Biz ikisini ele alalım ele alalım. Kapı açıldı bir hasta geldi çok kötü hastalanmış. Eğer yarası varsa ilk pansuman tedavisi yapılır. Sadece pansuman tedavisini yapan “Yönetici” . Fakat pansumanlıkdan daha öte ciddi bir sorun varsa cerrahi müdahale gerekiyorsa bunu yapanda “Lider” dir. Fakat hasta bayadır bu hastalıktla mücadele ediyorsa ve sizde ona koruyucu hekimlik yapıyorsanız. Yani hastalığın çıkmasını engelliyorsanız sizde “Sistem Liderisiniz” demektir.
Ben size kitaptaki örneklerle kısaca anlatmaya çalıştım. Kitaptaki Sistem Liderliğini en iyi anlatan fotoğrafı da paylaşmak istiyorum.
Bu resimde Sistem liderinin hangi vasıflara sahip olduğunu görüyoruz. Bu vasıfların neler olduğunu ve daha fazlasını merak ediyorsanız kitabı şiddetle tavsiye ediyorum.
Son olarak kitabı en iyi anlatan sözle bitirmek istiyorum.
Yıldızlara ulaşamayabilirsiniz, ama karanlık gecelerde size yolunuzu yıldızlar gösterir.
Karanlık gecelerdeki yıldızınız bulmanız dileğiyle.
Saygılar.