Merhabalar Ofiste Bugün takipçileri. Bu yazım 18 ve 19. yazılarımızın devamı niteliğinde olacaktır.
Başladık… Koşturduk… Sürdürülebilir kıldık… Bu döngüyü defalarca kere tekrarladık. Evet başardık. Ama çok yorulduk fark ettiniz mi? Ve ortaya koyabildiğimiz şey 3 kişinin kafa kafaya verip 1 gün çalışarak yapabileceğinden çok daha düşük seviyede.
O zaman ne olmalı?
Tabii ki bir ekip ile yapmalı. Kafa kafaya vermeli.
Peki nasıl olur, nasıl olunur?
Her bir araya gelmiş 3 5 kişiye bunlar ekiptir biz ekibiz denebilir mi?
Bu noktada karşımızı iki durum çıkıyor.
1. Maaşla çalıştığınız bir firmada iş arkadaşı diyebileceğiniz kişilerle mi ekip olarak anılmaya çalışıyorsunuz.
2. Gönüllü yaptığınız bir işte ekip olmak için mi uğraşıyorsunuz?
Kesinlikle ikisi çok farklı konumlarda. İlk söylediğimi başarmak çok çok çok daha zor bir şey. Çünkü hayal ortaklığınız ülkü birliğiniz olmayan sadece tek gerçek hedeflerinin ay sonunda maaş almak olduğu insanlarla ekip olabilmek çok zordur.
Ama ben bu yazımda sizlere 2.sinden bahsetmeye çalışacağım.
Siz bunları ilki için gerçekten uygulanabilir kılabiliyorsanız gönüllü bir ekipten çok daha güçlü bir ekip ortaya çıkarabilirsiniz diye düşünüyorum.
Ekip olma konusunda bir şeyler söyleme, bir fikir beyan etme cüretini nereden buluyorum sorusu akıllarınıza gelebilir. Kısaca bunu da anlatmak isterim. İlk ekibimizi kurduğumda sene 2015’di. Yaklaşık olarak 5 yıl gibi bir süredir bir ekiple beraber iş yapıyoruz. Ve bu süreçte tecrübe edindiğim pek çok durum oldu. O yüzden sadece tecrübe edip gördüğüm bilgileri sizlerle paylaşmak için bu yazıyı yazıyorum.
Burada yapılabilecekleri bir ekip kurucusu yada liderin nasıl davranması gerektiği üzerine yoğunlaşarak anlatmaya çalışacağım. Sizin davranış modeliniz zaten ekibinizin mayasını oluşturmuş olacak. O ekip sizin renginize boyanacaktır pek çok konuda. Bunu fikirsel dogmaların aynıyle kabul edilmesi gibi almayınız. Sadece iyi iş yapma kültürü, kaliteli iş yapma kültürü, nezaket, saygı, sevgi gibi pek çok konuda sizin fikriniz ne ise ekibinizin enerjisi de bu yönde şekillenecektir.
O zaman madde madde iyi bir ekip nasıl olunur bunlara değinmeye başlayalım.
1 Doğru Kişileri Seçmelisiniz.
Her ekibi bir araya getiren bir ekip kaptanı, lideri vardır ya da birkaç kişi. Sizin hayalinize inanmış insanları bulmak o kadar kolay bir mevzu değildir genelde.
Çünkü insanlığımızın gereği topluluklar halinde olmayı seviyoruz. Ve bir komüniteye ait olma hissi insana güç veriyor. Eğer üniversiteli öğrenci arkadaşlara bakarsanız burada anlatmak istediğimi daha net görürsünüz. Hemen gittikleri üniversitelerde kulüplere girme, topluluklara katılma gibi eğilimlerini görürüz. Çünkü içgüdüsel olarak kendimizin bir yere ait olarak var olabileceğimiz inanırız. Kabul görme isteği bu durumu daha da anlamlı kılar.
Ancak bu arkadaşların çoğunluğu henüz ne istediğini bile bilmemektedir. Sizinle olan birlikteliği ilk defa bir çıkarıyla ters düştüğünde sizi yarı yolda bırakabilirler. O yüzden ekibimizi bir gemi olarak düşünürsek o gemiye doğru insanları almak sizi bir adım ileriye götürür. 1.5 yıl önce ekibimize alımları yaparken bizimle olmak isteyen herkesi ekibe dahil etmek gibi çok büyük bir hatayı kendi ellerimle yapmış ekibin dibine dinamit koyduğumu sonradan fark etmiştim.
Şimdi ise ekip alımlarımız 1 aylık eğitimler sonrası yapılıyor. 1 ay eğitim veriliyor başvuru yapan arkadaşlarımıza ve bu sürede her şeyiyle ekibimize uygunluğu gözleniyor. 1 ayın sonunda ekip teklifi yapılıyor. 1 ay zaman vermek doğru mu? Bizce doğru çünkü bir ekibi oluşumu ileriye taşıyacak olan içindeki uygun ve yetenekli ekip üyeleridir. O yüzden insana yapılan yatırım ekibinize yapılan yatırımdır. Buradan kısarsanız gelecekte büyük sorunların oluşmasına kapı aralamış olursunuz. Önce gemiye doğru insanları alacak yanlış insanları indireceğiz. Bu noktada lütfen duygusal davranmayınız.
Bir kişi çok iyi bir insan olabilir ama oluşturduğunuz kültürün insanı olmayabilir. O arkadaşımız başka bir ekipte harikalar yaratabilecekken sizin sisteminizde hem kendi atıl kalabilir, hem ekibi yavaşlatabilir. O yüzden bu noktada duygusal davranmamakta fayda vardır.
2 Yapan Yönder Lider Olmak
Ekibi kuran kişi sizseniz ilk başta olması gerekenleri yaparak gösteren kişide siz olmalısınız. Şimdi yavaş yavaş ekiplerinize Z kuşağı diyebileceğimiz arkadaşlar dahil olmaya başladılar. Daha rahat ve özgür ruhlular. X kuşağının bir birine davrandığı gibi davranarak onlarla iyi bir ekip olamazsınız. Zaten X kuşağından da iyi ekipler çıktığını söylemek çok zor.
Eğer çıksaydı bugün dünya çapında markalarımız olabilirdi.
Emir veren liderlikten geçip yapan gösteren onlarla iç içe olan bir liderliğe eğilim göstermeliyiz. Ekibin özellikle genç bireyleri bir iş bilinci oluşana kadar ekip liderinin ayaklarını takip ederler. Bunu yaparken aynı zamanda ekip liderini de gözlerler. İşte yeni yetişen insanların doğru şeyler yapmasını istiyorsak doğru şeyleri onlarla beraber yaparak gösteriyor olmalıyız.
Duvarları yıkalım. Kapalı kapılarımızı açalım.
Bizimle konuşmaktan bize fikir beyan etmekten çekinmemeli ekipteki hiçbir birey.
3 Güçlü İletişim
2. Maddeyi güzellikle yapabildiyseniz. Burada zaten çok da zorlanmazsınız. Bir ekibi ekip yapan en önemli unsur ekip içi iletişimidir.
Size burada çok fazla kitapta okuyamayacağınız birkaç formal olmayan konudan bahsetmek istiyorum.
Meselenin özü bana göre buralarda yatmakta. Birbiri ile güçlü iletişimi olan kişiler birbirleri hakkında olumsuz zanlarda bulunmaktan vazgeçiyorlar. Çünkü konuştukça tanışma derinleşir. Böyle olunca birbirinin söylediği sözlerden alınmayan bir ekip oluşmaya başlar.
Bir ekibin daha ileriye gitmesi, ekip içinde kişilerin sürekli yalandan bir birilerini pohpohlamaları ile değil yanlış gördükleri şeylerde geri bildirim vermeleri ile gerçekleşir. Bunu da ancak ekip lideri olarak siz başarabilirseniz ekibiniz başarabilir. Siz kendinizi merkeze koyar ve hadi beni eleştirin bende eksik gördüğünüz şeyleri söyleyin daha iyi ne yapabilirim sizin için dediğinizde ve ekibiniz korkmadan bunu yapabildiğinde artık o geri bildirim verme duvarı kırılmış olur.
Herkes eksik gördüğünü kendi şahsı için değil ekip için ekibin geleceği için arkadaşına iyi yürekli bir geri bildirim olarak verir ve karşı taraf bunu alır geliştirir. Yaklaşık olarak 2 ayda bir ekipte beni geliştir ve eleştir anketi açıyorum. Herkes o geçtiğimiz 2 ay bende gördüğü eksikleri yazıyor. İsim yazmak isteyen yazar yazmak istemeyen yazmıyor. Zaten amacımız eleştirinin kimden geldiğini bilmek değil eleştiriyi anlayıp iyileştirmek.
Aralık Ayından birkaç eleştiri
- Değişiklikler konusunda aceleci davranmayabilirsin bence abi , sürekli değişim bazen iyi olmayabiliyor. Rumuz : fanidünya
- Departmanlar arası geçiste fikirlerimizin sorulmasıni isterdim.
- Bazen ilgisiz olabiliyorsun ama yoğun olmandan dolayı diye tahmin ediyorum.
Bunları yazanları tabiki ekipten gönderdik o ayrı konu 😀
Ve bu ay yazılan eleştiriler diğer ay yazılmamak zorunda bu ekip kültürümüz. Tüm eleştirilerin hepsi eleştiri verilen kişi tarafından iyileştirilme zorunluluğu var.
Son anketim boştu 😀
4 Dedikodu Nötr Ortamı Yaratın Şeffaflığı İlke Edinin
Hepsi bir biri ile bağıntılı bu maddelerde 3. Adımda başarılı olabildiyseniz bu adımı gerçekleştirmekte çok zor olmayacaktır. Bir ekibin dibini oyan en önemli faktör ekip içi dedikodulardır. Sizin ekip içinde neye değer verdiğiniz dedikodu seviyesini ya artırır ya da azaltır.
Peki azaltmak mıdır aslolan yoksa tamamen dedikodu kültürünü ortadan kaldırmak mıdır? Bana göre tabii ki 2.si. Ütopya gibi gözüküyor. Ama yapılabilir. Biz dedikodumuzu yüzümüze tüm ekip beraber yaparız. Mis gibi rahatlar herkes. Her zaman şunu söylemiştim ekip arkadaşlarıma bir biriniz hakkında kötü şeyler düşünmeyin. İyi zanlar besleyelim. Olumsuz bir durum var ise bunu kapalı kapılar ardında konuşup yarayı derinleştirmek yerine gelin yüz yüze konuşalım ve çözelim. Bir birimize karşı şeffaf olalım. Ne istediğimizi de ne istemediğimizi de bir birimize söyleyelim. Karşımızdakinin bizi anlamasını beklemek doğru bir adım değil. Burada bir iş yapıyoruz. Her şey ortada konuşulabiliyorsa, kapalı kapılar ardına sadece güzelliklerden bahsetmek kalır. Güzelliklerden bahsedin sorun yok. Ekibi büyütür.
Bunlar benim için 4 önemli madde ama bunlarla sınırlı tabii ki değil. Buna daha onlarca madde eklenebilir.
Bir sonraki yazımda görüşmek üzere.