Selamlar, bu yazımda İÜCHH’deki tedavi sürecimiz ve sonrasında yaşananlardan bahsetmeye çalışacağım.
20.06.2025 Cuma günü saat 10:30’da hastanedeki randevumuz için oradaydık. İlk defa bu hastaneye geldiğimiz için, ilk olarak Oly’nin kaydını yaptılar. Oly’nin bir referans numarası vardı artık. İç hastalıklarından aldığımız bu randevunun ilk muayenesi için 650 TL bir ücret ödeyip veterinerimizin yanına çıktık.
Veterinere şu ana kadar geçirdiğimiz süreçleri anlattık. Karnındaki şişkinliğe bakarak FIP olabileceğini düşünse de, öncelikle bir röntgen istedi. Bu röntgen için 750 TL bir ücret ödeyip röntgenimizi çektirdik.
Röntgen Bulguları ve Sıvı Alımı Girişimi
Sonrasında tekrar veteriner hekimin yanındaydık. Detaylı bir şekilde incelediğinde, kalp boyutunun yeterli büyüklükte olduğunu söyledi. İç organları sıvı içinde yüzüyordu. Bu röntgenden, organlarıyla alakalı herhangi bir soruna dair bir bulguya rastlamadı.
Karnından sıvı alıp PCR testine göndermek istedi. Bunun öncesinde, bir gün önce kendi veterinerimizin Oly’den sıvı aldığından bahsetmiştim. “Neden sıvıyı analiz için göndermediler?” diye bir serzenişte bulundu. Bizim veterinerimiz şöyle demişti: Orada ultrason altında bakacaklar zaten, direkt görerek kolayca sıvıyı alacaklardır. Buradan sıvı göndermeye gerek yok.
Hekim, ultrason altında Oly’nin karnına baktığında, iğne ile girip sıvı almaya cesaret edemedi. Bunu bu şekilde yazmak zorundayım. Organların çepere çok yakın gözüktüğünü ve bu şekilde bir giriş yapamayacağını söyledi. Yani bir sıvı alıp PCR testine gönderemedik.
İç Parazit Tedavisi ve Ek Test Talepleri
Hemen uygulamamız için bir iç parazit hapı yazdı. Hemen onu eczaneden alıp geldim. Hekim hapı Oly’nin yutmasını sağladı. Bu, mevcut durumuna bir zarar vermeyecektir; ama parazitle alakalı bir sorunu varsa, iyileşme sürecinde faydalı olacağını söyledi.
Bizden yaptırmamız için Hemogram testi, biyokimya ve karaciğerlerinde bir sorun olabilir diye bunu anlayabileceğimiz 2 adet test istedi. Hemogram ve biyokimya hastanede yapılıyor diye veterinerimiz bu hastaneye yönlendirmişti; ancak bu testler İÜCHH’de yapılmıyormuş. Bize, bu testleri dışarıda bir klinikte yaptırmamız ve sonuçları Pazartesi günü getirmemiz gerektiği söylendi.
Ben bu testlerin hangisinin öncelikli olduğunu sorduğumda, öncelik olarak hemogram ve biyokimya istediğini dile getirdi. Diğer testler ise yapılırsa iyi olur demişti ama bir zorunluluk bildirmemişti hekimimiz. (Bu kısım, 2. kontrole geldiğimizde anlamlı hale gelecek.)
GS Tedavisi Hakkında Bilgilendirme
FIP şüphesiyle alakalı, yasal olarak kabulü olmayan ama dışarıdan temin edilebilen GS iğnesinden bahsetti. Bu iğneye, teşhis konmadan da başlanmasında bir sorun olmayacağını, eğer başlanabiliyorsa başlanmasını tavsiye etti. FIP tedavi süreci, GS iğnesine başladıktan sonra 84 gün boyunca kedinin iğne aldığı bir süreci ve sonrasındaki kontrolleri kapsıyordu.
Hastaneden Ayrılış ve Testler
Biz neredeyse hiçbir şey yapılmadan ama 1400 TL’si alınmış olarak hastaneden ayrıldık ve tekrar veterinerimizin yanına geldik.
Hastanede geçirdiğimiz süreci anlattık. Veterinerimiz “O zaman hemogram ve biyokimya için Oly’den kan alalım, istenen değerlere bakalım.” dediler.
Bu sürecin sonunda bu testler 6000 TL tutmuştu. Bu süreçte her adımda daha fazla test istenmesi durumu ortaya çıkabilirdi. Bu testler ne yazık ki maliyeti yüksek testler. Veterinerimiz de bu yönde bilgilendirmede bulunuyordu.
Test Sonuçları ve FIP İşaretleri
Hemogram ve biyokimya sonuçları çıktığında, değerler artık tamamen FIP’i işaret ediyordu.


Kan testinden sonra, bu çözelti üzerinde biriken sıvının normalde şeffaf olması gerektiğini; böyle sarı olmaması gerektiğini, bu durumun da ne yazık ki FIP’i işaret ettiğini söyledi veterinerimiz.
Çıkan biyokimya ve hemogram sonuçlarını aşağıda paylaştım.


Bağışıklığı çok düşmüştü Oly’nin, ancak vücudu virüsle savaşmaya çalışıyordu. Değerlerden bunu anlıyorduk. Veterinerimiz her değeri tane tane anlattı.
Tekrar Sıvı Alımı ve GS Tedavisi Kararı
Hastanedeki veteriner hekimin, ultrasondan bakarak sıvı alamamasına ise şaşırdılar.
Pazartesi günü, sonuçları göstermek için hastaneye geri gidecektik. Veterinerimiz, “Öyleyse Pazar gecesi gelin, Oly’den bir kere daha sıvı çekelim, bunu test için gönderirsiniz.” dediler. (Sağ olsunlar.)
Musa Bey süreci ve olabilecekleri tane tane anlatıp bizi bilgilendirdi. Aynı zamanda bizden önce başka bir FIP’li kedi dostumuz ne yazık ki tedavi sürecine yanıt verememiş ve melek olmuş. Onlardan kalan yarım doz GS ilacının olduğunu ve vefat eden kedinin sahibinin başka bir kedi için kullanılması adına ilacı kliniğe bıraktığını, bunu Oly için kullanabileceğimizi bildirdiler.
Biz bu konuyu değerlendirip kendilerine dönüş yapacağımızı söyleyerek klinikten ayrıldık.
FIP Belirtilerinin Erken Evresi
Oly’de, kan değerleri ve karnındaki sıvı FIP’i işaret ediyordu. Ancak belirtiler tamamen gün yüzüne çıkmamıştı. Hâlâ tam bir halsizlik hali yoktu. Yediği miktar azalsa da, hâlâ yemeğini yemek için yemek kabına kendi gidiyordu. Su tüketimi iyiydi(Su tüketimindeki fazlalık FIP’in etkilerinden biri). Ateşlenme ve kusma gibi durumları yoktu ve henüz sarılık belirtisi görmemiştik.
Tüm bunlar bize, erken teşhis konusunda umut veriyor; hemen aksiyon alırsak bu hastalığı yenmesi konusunda elimizin çok daha güçlü olduğunu düşündürüyor ve mutlu ediyordu. Veterinerlerimiz de aynı düşünceleri taşıyorlardı.
Karar Noktası
FIP’in tedavisine başlanması için bir karar vermemiz gerekiyordu artık…
Sonraki yazımda tedavi karar sürecimizi, uygulanışını ve sonuçların kontrolü için hastaneye geri gidişimizi anlatıyor olacağım.



