Selamlar, bu yazımda Hemogram ve Biyokimya sonuçlarımızı göstermek için İÜCHH’ne tekrar gidişimizi ve sonrasını anlatacağım.
22.06.2025 Pazar günü, Oly’nin 3. GS iğnesi yapılacağı sırada Musa Bey PCR’a gönderilmek üzere Oly’den bir miktar sıvı çekti. Yine yan şekilde bir kör giriş gerçekleştirdi. Bu, Oly’e bu şekilde yapılan ikinci müdahaleydi. Veterinerimiz, bu bölgeye bir miktar sıvı geçişi olabileceğini, hatta enjektör bölgesinden damla damla sıvı dışarı akabileceğini ve bu noktada endişelenmememiz gerektiğini bize anlattı.
Ayrıca sıvının, ilk çekilen sıvıya göre biraz daha jölemsi bir kıvam aldığını; bunun da GS iğnesinin etki etmeye başlamış olabileceğine işaret ettiğini söyledi.
Oly’nin iğnesini yaptırdık, sıvıyı soğuk zinciri bozmayacak şekilde teslim aldık ve evimize geldik. Sıvıyı ertesi gün Hayvan Hastanesi’ndeki veterinerimize teslim edecek, oradan PCR testine gönderilmesini sağlayacaktık.
Eve geldikten yaklaşık 30 dakika sonra, Oly’nin durumunu merak edip elime aldığımda sıvı alındığı bölgede bir apse oluştuğunu fark ettim. Daha önceki yazılarımda da bahsettiğim gibi, bu süreçte yaşadığımız tüm deneyimler bizim için ilk kez yaşandığı için karşılaştığımız olağan dışı her durum bizi ciddi şekilde korkutuyordu. Bu apseyi görünce hemen veterinerimizi aradım ve durumu anlattım. Bunun normal bir durum olduğunu, elimle yavaş yavaş masaj yaparak dağılmasını sağlayabileceğimi söylediler.
Ancak Oly o bölgeye dokundurmuyor ve masaj yapmamı engelliyordu. Apse giderek büyüyordu. Durumu görsel olarak gösterebilmek adına WhatsApp üzerinden tekrar iletişime geçtim.
Bu konuşmanın ardından, riskli bir durum oluşma ihtimaline karşılık Oly’yi hemen tekrar kliniğe götürdüm.
Musa Bey durumu tekrar inceledi ve oluşan komplikasyonu bize açıkladı. Bu sıvının zamanla geri emileceğini ve bölgenin normal haline döneceğini söyledi. Şu anda teknik olarak neler söylediğini tam hatırlayamadığım için detaylarını buraya ekleyemiyorum.
Eve döndük ve gözlemlemeye devam ettik.
Oly’nin karnından deri altına geçen sıvı, onun dış görünümünü oldukça etkilemişti. Ancak bu durumun bir sonucu olarak karın bölgesindeki şişlik bir hayli azalmıştı, bu da Oly’yi bir miktar rahatlatmış olabilir.
Pazartesi sabahı saat 10:30’da, elimde Oly’nin karnından alınan sıvı ile Hayvan Hastanesi’ndeydim. Veterinerimiz tekrar randevu almama gerek olmadığını, direkt yanına gelebileceğimi söylemişti. Bu nedenle doğrudan yanına çıktım.
Oly kafesinde dururken, ilk olarak hemogram ve biyokimya sonuçlarını gösterdim. İnceledikten sonra, “Ama ben sizden karaciğerle alakalı testleri de istemiştim öncelikli olarak, neden onları yaptırmadınız?” dedi. Yanımda eşim olmasa gerçekten yanıldığımı düşünecektim. Ancak bir önceki yazımda da belirttiğim gibi, bizden öncelikli olarak hemogram ve biyokimya istemiş, diğer testler için “yapılırsa iyi olur” demişti. Israrla “Neden diğer testleri yaptırmadınız?” deyince, “Hocam, FIP şüphesi bu kadar güçlüyken önce bu ihtimali eleyelim. Çünkü her bir test oldukça pahalı. Sırayla ilerleyelim.” demek zorunda kaldım.
PCR testi için getirdiğim sıvıyı teslim ettiğimde, “Bu sıvıyı neden tekrar aldılar ki, biz zaten burada alacaktık.” dedi. Hatırlarsınız, ilk hastane sürecinde ultrason altında bile sıvı alamamışlardı. Kendisine, “Hocam, bu sıvıyı getirmenizi siz istemiştiniz, burada alamamıştınız ya…” dedim. “Olur mu, biz burada da alırdık.” gibi bir cümle kurdu yeniden. Sonrasında “Neyse, madem aldınız, bunun raporunu yazıp PCR’a gönderelim.” dedi.
Oly hâlâ kafesindeydi. Bir gece önce yaşanan komplikasyon devam ediyordu. Durumu anlattım, “Oly’ye tekrar bakmayacak mısınız?” diye sormamla, “Tamam, bakayım tekrar.” dedi. Sonrasında durumunu kontrol etmek için Oly’yi ultrasona götürdü.
Hayvan Hastanesi’nde dikkatimi çeken bir başka eksiklik, ultrasona veterinerle beraber sizin giriyor olmanızdı. Kendisine yardım eden kimse yoktu. Bu anlık bir durum muydu yoksa daimi mi, emin değilim. Ancak bir insan, her ne kadar hayvansever olsa da bu tarz işlemleri görmek istemeyebilir. İki ultrason kontrolünde de Oly’nin ayaklarını eşimle birlikte biz tuttuk.
Ultrasonda herhangi bir sorun görmediğini bildirdi.
Veterinerimizden yine hafif bir trip havası almaya devam ediyorduk — ya da bana öyle gelmişti. “PCR testinin sonucunu buradan alırsınız, teşhisi klinikteki veterinerlerinizle birlikte koyar, tedaviye devam edersiniz.” gibi bir cümle kurdu. Bir miktar şaşkınlık içindeydim.
PCR testine gönderilecek sıvı için 284 TL ödedim ve Laboratuvara teslim ettim. Sonuçları 1 hafta 10 gün içinde hekiminizden öğrenebileceğimi söylediler. “Sonucu görebileceğim bir sayfa vs. yok mu?” diye sorduğumda, testin başka bir yere gönderildiğini ve sonucun direkt olarak hekime gittiğini belirttiler.
Bunun üzerine, “1 hafta – 10 gün gibi belirsiz bir aralık verildiği için tekrar sizinle iletişime geçebilir miyim? Size ulaşabileceğim bir mail ya da telefon numarası verebilir misiniz?” dedim. “Rapor çıktığında gelip alayım. Zaten sadece işten izin alarak buraya gelebiliyorum, izinlerimi bu tarz belirsizlikler için değil, Oly’nin gerçekten ihtiyacı olan zamanlarda kullanmak istiyorum.” dedim. Bunun üzerine, biraz isteksizce de olsa, “Tamam o zaman, mail adresimi yazayım ama aslında bu böyle olmamalı.” dedi. Mail adresini aldım.
PCR sonucunun 1 hafta – 10 gün içinde çıkacak olması bana ayrı bir saçmalık gibi geldi. Çünkü bu hastalığın tedavi süreci uzun ve maliyetli. Gerçekten sonucu çıkmadan iğne yaptırmaya karar veremeyecek, maddi durumu buna el vermeyen kişiler olacaktır. FIP’in özellikle ıslak formu çok hızlı ilerleyip ani ölümlere yol açabiliyorken, bir PCR testinin 1 hafta – 10 gün gibi bir sürede çıkması bana hiç mantıklı gelmedi.
Bir miktar sinirim bozulmuş şekilde tekrar kliniğe döndüm. Yaşadıklarımı, gözlemlerimi anlattım.
Bir miktar onlar da şaşırmışlardı.
Oly’ye 4. gün iğnesini yaptırdım ve eve geçtim.
Pazartesiden bir sonraki Pazar’a kadar geçirdiğimiz bir haftayı, bir sonraki yazımda ele almaya çalışacağım.
Selamlar, bu yazımda Oly'nin 1 hafta boyunca olduğu GS iğnesi, yaşanan değişimleri anlatmaya çalışacağım. PCR…
Selamlar, bu yazımda GS iğnesine başlama kararımızı ve Oly’de bu süreçte nelere dikkat ediyor, neler…
Selamlar, bu yazımda İÜCHH'deki tedavi sürecimiz ve sonrasında yaşananlardan bahsetmeye çalışacağım. 20.06.2025 Cuma günü saat…
Eve Dönüş ve İlk Şüpheler 18 Haziran Perşembe saat 23 sularında İstanbul’daki evimize giriş yaptık.…
9 Haziran Pazartesi günü Aydın’daki sürecimiz bitti ve Antalya yolculuğumuz başladı. Saat 11 gibi yola…
Yazı dizime Oly'nin evinden, alıştığı yerden uzakta geçirdiği ilk deneyimini anlatarak devam ediyorum. Yolculuğumuzu tamamlamış,…