Yazı dizime Oly’nin evinden, alıştığı yerden uzakta geçirdiği ilk deneyimini anlatarak devam ediyorum.
Yolculuğumuzu tamamlamış, Aydın’a saat 21 gibi varmıştık.
Size biraz Aydın’daki evimizi anlatmalıyım.
Aydın’daki evimiz 2 katlı müstakil bir ev. Alt katta annemler kalırken, üst katta biz kalacaktık bu 1 hafta boyunca. Evde dikkat etmemiz gereken çok fazla şey olacaktı. Çünkü evin büyükçe bir balkonu vardı. Bizim bulunduğumuz üst kata iç merdivenle değil, dış merdivenle bağlanılıyordu. Oly yukarıdayken de aşağıdayken de dikkatli olmamız gerekiyordu. Çünkü Oly küçük olduğu için çok meraklı ve her yeri görüp deneyimleme eğilimi gösteriyordu.
Oly ilk defa ailemizle tanışıyordu. Alt katta kendisini serbest bıraktığımızda, ilk başta korkmuş olacak ki kimseye yanaşmadı ve tüm evi taramaya başladı. Kendine güvenli bir yer arıyordu büyük ihtimalle. Yaklaşık 30 dk kadar evin içinde koşturdu durdu. Biz bu davranışlarını normal karşılıyorduk. Çünkü okuduklarımız genelde böyleydi. Bizim evimize ilk geldiğinde de böyle davranmıştı. Hızlıca alışır diye düşünüp kendisini serbest bırakmıştık.
Biz de bu arada mamasını ve kumunu nereye koysak daha iyi olur diye düşünüyorduk. İlk başta alt katta olsa iyi olabilir dedik ve oraya yerleştirdik.
Biz uzun yoldan geldiğimiz için biraz acıkmıştık ve yemek yemeye dışarı çıkmaya karar verdik. Oly’i o kadar yolu geldikten sonra 1 saat kadar yalnız bırakmıştık. Anne ve babamın yanında bırakmıştık ama sonuçta tanımadığı, bilmediği bir yerde, tanımadığı bilmediği insanlarla beraberdi. Bu detayları yazıyorum ki FIP sürecinden onun bağışıklığını baskılayan en büyük nedenin stres olduğunu ve bunun hangi durumlardan dolayı oluşmuş olabileceğini anlamaya ve anlatmaya çalışıyorum.
Yemekten döndük.
Bu arada yemekte Oly ile alakalı durum değerlendirmesi yapmıştık. Biz bayram gününe kadar uzaktan çalışacaktık ve günün büyük bir zaman dilimini üst katta odamızda geçirecektik. Bunu ve geceleri Oly’nin yanımızda kalması gerektiğini düşünerek, mamasını ve kumunu üst kata odamıza taşıma kararı aldık.
Bu şu demekti: Oly aşağıda tüm evi kullanabileceği geniş bir alanı varken, üst katta kullanabileceği tek bir odası olacaktı. Yani biraz sıkışmış hissedebilirdi. Ama en azından yanımızda olacaktı.
Oly’i sürekli gözlemlemeye ve mevcut durumuna alışıp alışamadığını anlamaya çalışıyorduk. Bu süreçte ailem de zaman zaman Oly’i görmek istediği için onların yanına aşağıya indiğimizde Oly’yi de yanımızda götürüyor, ancak yemek, su ihtiyacını ve tuvalet durumunu sürekli gözlemleyerek üst kata ihtiyaçlarını gidermesi için çıkarıyorduk. Kendi ihtiyacı olmasa bile biz biraz endişelenip 1’er saat aralıklarla yukarı çıkarıyorduk. Zaman zaman üst katta yalnız geçirdiği zamanlar da oldu.
Oly’nin çevresindeki insanlara tam olarak uyum sağlayamadığını, çok fazla ürkek ve çekingen davrandığını, sürekli kuytu köşe bir yerlere saklanma eğiliminden anlayabiliyordum. Tabii bu sürecin normal olduğunu değerlendiriyorduk kendi aramızda. Düzeni değişti, uzun bir yolculuk yaptı, yeni insanlar, yeni ortam… Çekingen davranması normaldi. Ancak stres yapma durumunun bu kadar etkin olacağını düşünememiştik.
Büyük ihtimalle onun için her şey zincirleme bir şekilde ilerliyordu. Ancak bize direkt konuşarak anlatamadığı için vücudunda belirgin bir şekilde bir şey görmeden ya da bir hastalık belirtisi fark etmeden bunu anlamamız çok güçtü. İşin bir diğer boyutu, fark etsek ne yapabilirdik? Bu durumun önüne geçebilir miydik? Burası da büyük bir soru işareti. Çünkü Oly’i İstanbul’da evde 20 gün boyunca yalnız bırakamazdık.
Oly Aydın’dayken birkaç gün ürkek davranışlar gösterse de, bize göre 3. günden sonra mevcut duruma alışmıştı. Yemeğini yiyordu, su tüketimi iyiydi. Tuvaletini normal bir şekilde yapabiliyordu.
Ancak eşim sürekli şunu diyordu bu zaman zarfında: “İstanbul’dayken çok oyun oynardı, şimdi oyun oynamaya pek yanaşmıyor, biraz durgunlaştı.” Çok defa bunu dediğine şahit olmuştum. Ben de durumu aynı sebeplere bağlıyordum: Alışma sürecinde oynamak istememesi normal olabilir, çok sıkıştırmayalım diyordum.
Aydın’da günleri bu şekilde geçirmiştik. Bir şeyler olmaya başlamıştı ama biz bunun ilk belirtisini Antalya’da görecektik.
Bir sonraki yazımda Antalya’ya olan seyahatimizde yaşadıklarımızı ve Oly’nin hastalığıyla alakalı ilk şüphelenmemi anlatacağım.
Aydın’da geçirdiği zamandan Oly’nin birkaç fotoğrafıyla yine yazıma son veriyorum.
Görüşmek üzere.
Selamlar, bu yazımda Oly'nin 1 hafta boyunca olduğu GS iğnesi, yaşanan değişimleri anlatmaya çalışacağım. PCR…
Selamlar, bu yazımda Hemogram ve Biyokimya sonuçlarımızı göstermek için İÜCHH'ne tekrar gidişimizi ve sonrasını anlatacağım.…
Selamlar, bu yazımda GS iğnesine başlama kararımızı ve Oly’de bu süreçte nelere dikkat ediyor, neler…
Selamlar, bu yazımda İÜCHH'deki tedavi sürecimiz ve sonrasında yaşananlardan bahsetmeye çalışacağım. 20.06.2025 Cuma günü saat…
Eve Dönüş ve İlk Şüpheler 18 Haziran Perşembe saat 23 sularında İstanbul’daki evimize giriş yaptık.…
9 Haziran Pazartesi günü Aydın’daki sürecimiz bitti ve Antalya yolculuğumuz başladı. Saat 11 gibi yola…